TÜM NADİR KİTAPLARINIZ VE EFEMERALARINIZ ADRESİNİZDEN DEĞERİNDE ALINIR!
TÜM NADİR KİTAPLARINIZ VE EFEMERALARINIZ ADRESİNİZDEN DEĞERİNDE ALINIR!
Sepet 0
[BARIŞ ŞEHRİ: İSLAM RÖNESANSI'NIN EN KAPSAMLI "BAĞDAD" KÜLLİYATI] Târîhu Bağdâd, aw medîne es-selâm: Wad'uhu fî azhâ 'usûr al-Islâm mundu ta'sîsihâ ilâ wafâtihi 'âm 463 h. 8. Editör: Mohammad Amîn el-Hanjî. [i.e. Barış şehri Bağdad tarihi]. 14 cilt TAKIM
[BARIŞ ŞEHRİ: İSLAM RÖNESANSI'NIN EN KAPSAMLI "BAĞDAD" KÜLLİYATI] Târîhu Bağdâd, aw medîne es-selâm: Wad'uhu fî azhâ 'usûr al-Islâm mundu ta'sîsihâ ilâ wafâtihi 'âm 463 h. 8. Editör: Mohammad Amîn el-Hanjî. [i.e. Barış şehri Bağdad tarihi]. 14 cilt TAKIM
[BARIŞ ŞEHRİ: İSLAM RÖNESANSI'NIN EN KAPSAMLI "BAĞDAD" KÜLLİYATI] Târîhu Bağdâd, aw medîne es-selâm: Wad'uhu fî azhâ 'usûr al-Islâm mundu ta'sîsihâ ilâ wafâtihi 'âm 463 h. 8. Editör: Mohammad Amîn el-Hanjî. [i.e. Barış şehri Bağdad tarihi]. 14 cilt TAKIM
Euphemia Sahaf

[BARIŞ ŞEHRİ: İSLAM RÖNESANSI'NIN EN KAPSAMLI "BAĞDAD" KÜLLİYATI] Târîhu Bağdâd, aw medîne es-selâm: Wad'uhu fî azhâ 'usûr al-Islâm mundu ta'sîsihâ ilâ wafâtihi 'âm 463 h. 8. Editör: Mohammad Amîn el-Hanjî. [i.e. Barış şehri Bağdad tarihi]. 14 cilt TAKIM

Normal fiyat 90,000.00TL 0.00TL Birim fiyatı /
Vergi dahildir.

HATÎB EL-BAĞDÂDÎ [ABÛ BAKR AHMAD IBN 'ALÎ IBN THÂBIT IBN AHMAD IBN MÂHDÎ EL-ŞAFÎ'Î], (Sünnî alim, Arap tarihçi, hadisçi), (1002-1071), Maktabat al-Hangî / Matbaa al-Saade, Kahire / Mısır, [AH 1349] = 1931.

Mısır tarzında yapılmış, "Mahmoud Al-Tawawî" ismine yaldızlanmış, oldukça estetik yarım kahverengi deri ciltlerinde, altı filetoya ayrılmış sırtın ikinci filetosunda kitap ismi Arapça olarak yaldızlı, dördüncülerde ise cilt nosu yaldızlı, altıncı filetolarda ise alfabetik sıra mevcut. Bazı sayfalarda hafif lekeler mevcut, haricen çok temiz bir set, 24 x 17 cm, Arapça, 14 kitap 7 cilt içerisinde takım. 

İslam dünyasında 11. yüzyıl Bağdat'ındaki seyahatleri sırasında, El-Bağdadî'nin toplamış olduğu rivâyetlerin, biyografilerin, şehir tarihinin ve hadislerin, "râvî" üslûbuyla ilk elden anlatımını içeren, İslâm Rönesansı dönemindeki Bağdat şehri hakkındaki en kapsamlı ve eksiksiz külliyatın son derece nadir ilk baskısı. 

450 (1058) yılından önce Bağdat’ta yaşayan veya buraya gelen şahsiyetlerin, halife, vezir, kumandan gibi devlet adamlarının, şair, kadı ve diğer mesleklere mensup 7831 kişinin hayatına dair bilgi verilen alfabetik bir eser olup Muhammed adıyla olanlarla başlamaktadır. Eserin I. cildi Bağdat’ın kuruluşu, müslümanlar tarafından fethi ve tarihi gibi konular hakkındadır. On dört cilt halinde yayımlanan esere (Kahire 1349/1931) Abdülkerîm b. Muhammed es-Sem‘ânî (ö. 562/1167), İbnü’d-Dübeysî (ö. 637/1239) ve İbnü’n-Neccâr el-Bağdâdî (ö. 643/1245) gibi âlimler tarafından zeyiller yazılmıştır. Saîd b. Besyûnî Zağlûl, eserdeki hadislerin ve şahısların fihristini Fehârisü Târîḫi Baġdâd (Beyrut 1407/1986), zeyillerin fihristini de Fehârisü ẕüyûli Târîḫi Baġdâd (Beyrut 1407/1987) adıyla neşretmiştir.

Târîḫu Baġdâd adlı eseriyle tanınan hadis hâfızı, tarihçi ve seyyah olan El-Bağdadî, 23 Cemâziyelâhir 392’de (9 Mayıs 1002) Mekke-Medine yolu üzerindeki Vâdilmelel’in Guzeyye kasabasında dünyaya geldi ((Târîḫu Baġdâd, XI, 266). Hatîb el-Bağdâdî’nin soyu Kûfe civarında oturan bir Arap aşiretine dayanmaktadır. Hatîb lakabının kendisine, kıraat âlimi Ebû Hafs el-Kettânî’den Kur’an öğrenen ve Bağdat’ın güneybatısında Dicle nehri üzerindeki Derzîcân köyünde yirmi yıl hatiplik yapan babası Ebü’l-Hasan Ali’den intikal ettiği söylenmişse de muhtemelen kendisi de bu köyde aynı vazifeyi devam ettirmesi sebebiyle Hatîb diye tanınmıştır. Üç yıl boyunca Ebü’t-Tayyib et-Taberî’den ve devrinin Bağdat’taki en büyük Şâfiî âlimi olduğu belirtilen Ebû Hâmid el-İsferâyînî’den fıkıh öğrendi. O dönemde yeteri kadar hadis öğrenmeden fıkıh tahsiline başlanmadığından hareketle Hatîb’in bu süre içinde başka hocalardan hadis okumuş olabileceğini ileri sürenler vardır (Münîrüddin Ahmed, s. 28). İbn Rezkūye’den tekrar hadis öğrenmeye başlayan Hatîb, ayrıca Bağdat’taki diğer muhaddis ve fakihlerin derslerine devam ettikten sonra başka ilim merkezlerindeki âlimlerden faydalanmaya karar verdi. Yirmi yaşında iken bir yıl süreyle Basra’ya ve Kûfe’ye gitti. Aynı yıl babasını kaybetti. Hadisi kendisine sevdiren hocası Berkānî, onun tek bir âlimden rivayette bulunmak için Mısır’a gitmeyi düşündüğünü öğrenince muhaddis Ebü’l-Abbas el-Esamm’ın talebelerinden hadis rivayet etmek üzere Horasan’a gitmesinin daha uygun olacağını söyledi. Hatîb de henüz yirmi üç yaşında iken muhtemelen önce İsfahan’a, oradan da Hemedan, Rey ve Nîşâbur’a gitti; dönüşte Dînever’e uğradı. Hatîb’in, Bağdat’a gelen âlimler arasında hadis ilmini en iyi anlayan kimse olarak nitelendirdiği Muhammed b. Ali es-Sûrî, en fazla rivayette bulunduğu hocalarından İbnü’l-Müteyyem diye bilinen Ahmed b. Muhammed el-Bağdâdî, sika olduğunu belirttiği Ebû Ömer Abdülvâhid b. Muhammed el-Kâzerûnî, İbn Bişrân diye tanınan Ali b. Muhammed el-Bağdâdî, Kādılkudât Ebû Bekir Ahmed b. Hasan el-Hîrî ve İbn Şâzân el-Bağdâdî gibi âlimler onun hocaları arasında yer alır. Ayrıca Bağdat’ta bulunan âlimlerle, hadis tahsili için seyahat ettiği yerlerde karşılaştığı 1000’den fazla hocadan (Mahmûd et-Tahhân, el-Ḥâfıẓ el-Ḫaṭîb el-Baġdâdî, s. 68) faydalanan ve onlardan önemli kişilerin 470 kadar eserini okuyan Hatîb, kendi talebeleri İbn Mâkûlâ ile Ebü’l-Fazl İbn Hayrûn’dan da rivayette bulunmuştur. Özellikle Dımaşk’ta bulunduğu yıllarda okuttuğu bu kitaplardan elli yedisinin Kur’an ilimlerine, kırk sekizinin fıkha, altmış dokuzunun akaid ve zühde, on sekizinin Arap diline, kırk dördünün edebiyata, 158’inin tarihe ve hadis tarihine, altmış beşinin de sadece hadis metinlerine dair eserler olması (Yûsuf el-Iş, s. 144-145), onun hadis başta olmak üzere diğer İslâmî ilimler ve tarih yanında dil ve edebiyata da büyük ilgi duyduğunu, tanınmış şahsiyetlerin rivayet ettiği dinî ve edebî kitapların rivayet hakkını elde etme hususunda büyük gayret sarfettiğini göstermektedir.

Hatîb el-Bağdâdî, tahsilini tamamladıktan sonra yirmi yıldan fazla bir süre bütün vaktini Târîḫu Baġdâd’ı yazmaya ayırdı. 444 (1052-53) yılında bu en önemli çalışmasını tamamlayınca (a.g.e., s. 172) hac görevini ifa etmeye karar verdi. Aynı yıl Dımaşk’a ve Sûr’a uğradıktan sonra Hicaz’a gitti. 445’te (1053-54) hac maksadıyla Mekke’ye gelen tanınmış muhaddis Kudâî’den hadis rivayet etti [.] Abbâsî Halifesi Kāim-Biemrillâh’ın veziri Reîsürrüesâ İbnü’l-Müslime Hatîb’in tahsil arkadaşıydı. Vezir hadis ilmindeki yerini takdir ettiği Hatîb’i himayesine aldı (447/1055). O sıralarda birtakım yahudiler, Hz. Peygamber’in Hayber yahudilerini cizyeden muaf tuttuğuna dair Hz. Ali’nin el yazısını ihtiva eden bir belgeye sahip olduklarını ileri sürdüler. İbnü’l-Müslime Hatîb’den bu belge hakkındaki kanaatini sordu. O da belgeyi inceledikten sonra Hayber’in 7. yılda (628) fethedildiğini, bu belgede şahit olarak zikredilen Muâviye’nin Mekke fethinde (630) müslüman olduğunu, diğer şahit Sa‘d b. Muâz’ın ise Benî Kurayza seferinde (627) şehid düştüğünü belirterek belgenin sahte olduğunu ispatladı. Bunun üzerine vezir, Hatîb’i hadis konusunda tek otorite kabul ederek bütün hatip ve vâizlere onun onaylamadığı hadisleri halka bildirmemelerini emretti. En büyük arzusu el-Câmiu’l-Mansûrî’de hadis okutmak olan Hatîb el-Bağdâdî, Halife Kāim-Biemrillâh’tan ders izni alabilmek için fırsat kollamaya başladı. Râvileri arasında halifenin de bulunduğu bir hadis cüzünü yanına alarak hilâfet makamına gitti ve kendisiyle görüşerek bu cüzü ona okumak ve rivayet izni almak istediğini söyledi. Halife ise onun kendisinden hadis dinlemeye ihtiyacı bulunmadığını bildiği için istediği iznin verilmesini emretti. Hatîb talebelerine burada hadis ve Nizâmiye Medresesi’nin yakınındaki evinde Târîḫu Baġdâd’ı rivayet etmeye, öte yandan pek çok hocadan okuyarak rivayet iznini aldığı kitapları okutmaya, ayrıca kaleme almayı tasarladığı kitapları yazmaya başladı. Eserlerinin birçoğunu bu dönemde meydana getirmiştir.

Târîḫu Baġdâd’da Hatîb’in bazı mezheplerin tanınmış şahsiyetleri aleyhindeki rivayetlere yer vermesi o mezhep taraftarlarının ağır tenkidine uğramıştır. Bu sebeple Zehebî, Hatîb’in bu rivayetleri eserine almamış olmasını temenni etmiştir (Aʿlâmü’n-nübelâʾ, XVIII, 289). Hatîb ile Hanbelîler arasındaki ihtilâfın nereden kaynaklandığı ise kesin olarak bilinmemektir. Hanbelîler’den İbnü’l-Cevzî onun önceleri Hanbelî olduğunu, bid‘atçılara ilgi duyması üzerine Hanbelîler’in kendisine eziyet ettiğini, bunun üzerine Şâfiî mezhebine geçerek eserlerinde Hanbelîler aleyhinde kasıtlı beyanlarda bulunduğunu söylemektedir (el-Muntaẓam, VIII, 267). Bu bilgileri İbnü’l-Cevzî’den nakleden İbn Kesîr ile (el-Bidâye, XII, 102), Hatîb’in başına gelen kötü olayları Târîḫu Baġdâd’da zayıf rivayetlere dayanarak birçok âlimi ağır şekilde itham etmesinin bir cezası olarak kabul eden İbn Tağrîberdî (en-Nücûmü’z-zâhire, V, 87) dışında tabakat müellifleri eserlerinde bu konuya yer vermemişlerdir. Kaynakların çoğunda onun çocukluğundan itibaren Şâfiî âlimlerinden fıkıh dersi aldığının belirtilmesi ve herhangi bir Hanbelî hocadan fıkıh okuduğunun kaydedilmemesi Hatîb’in mezhep değiştirdiği iddiasını zayıflatmaktadır. İtikadda Eş‘arî olan Hatîb’in fıkıhla ilgili bütün eserleri de Şâfiî fıkhına dairdir. Günümüz araştırmacılarından Münîrüddin Ahmed, Hatîb’in 428’de (1036) Hanbelî fakihi Ebû Ali el-Hâşimî’nin (Târîḫu Baġdâd, I, 354), 434’te de (1042-43) Şâfiî fakihi İbn Hammâme’nin (a.g.e., XI, 274) cenaze namazını kıldırdığını söylemekte ve bir Şâfiî’nin tanınmış bir Hanbelî’nin cenaze namazını kıldırmasını mâkul bulmadığından onun 428 (1036) yılından sonra Şâfiî mezhebine geçmiş olabileceğini ileri sürmektedir (Târîḫu’t-taʿlîm ʿinde’l-müslimîn, s. 31). Hatîb el-Bağdâdî ile Hanbelîler arasındaki çekişmenin asıl sebebini, aynı dönemde Eş‘arîler’le (Şâfiîler) Hanbelîler arasında düşmanlık derecesine varan ve Hatîb’in hocalarından Ebû Nuaym el-İsfahânî’ye de büyük sıkıntılar yaşatan mezhep taassubunda aramak gerekir.

Öte yandan Târîḫu Baġdâd’da Ebû Hanîfe’nin biyografisine en geniş yeri ayıran (XIII, 323-454) Hatîb el-Bağdâdî, onun hayatı ve menâkıbına dair çeşitli bilgiler verdikten sonra hadis rivayetindeki durumu, iman, halku’l-Kur’ân, devlet reisine karşı ayaklanma konusundaki görüşleri, bazı dinî konularla İslâm büyükleri hakkında uygun olmayan sözleri gibi hususlarda Ebû Hanîfe’nin aleyhindeki nakilleri sıralamıştır. Ancak Hatîb’in güvenilir olduğunu söylediği bu nakillerin bir kısmının, Târîḫu Baġdâd’da biyografilerini verirken ağır şekilde tenkit ettiği kimseler tarafından rivayet edilmesi söz konusu haberlerin esere sonradan eklendiği şüphesini uyandırmaktadır. Şüphe uyandıran diğer bir husus da Ebû Hanîfe aleyhindeki rivayetlerin Târîḫu Baġdâd’ın bazı nüshalarında altıda bir oranında daha az veya daha çok sayıda bulunmasıdır. Ayrıca Hanefîler’in ağırlıkta olduğu Bağdat’ta Târîḫu Baġdâd’ın yazılışından, Hatîb aleyhindeki ilk eseri kaleme alan Eyyûbîler’in Dımaşk kolu hükümdarı el-Melikü’l-Muazzam Şerefeddin Îsâ b. el-Melikü’l-Âdil’e (1218-1227) kadar geçen iki yüzyıl boyunca hiç kimsenin Hatîb’e reddiye yazmamış olması da bu açıdan düşündürücüdür (Mahmûd et-Tahhân, el-Ḥâfıẓ el-Ḫaṭîb el-Baġdâdî, s. 105-106, 307-309).

TDV İslâm Ansiklopedisi "el-Bağdâdî" maddesi; Brockelmann, GAL, I, 401; Suppl., I, 563.; H. Gibb, "Islamic Biographical Literature".; F. Rosenthal, A History of Muslim Historiography, Leiden 1968, s. 14 & 43. OCLC'de sadece tek takım mevcut: BnF (Bibliothèque nationale de France): 1198963531.

-- İslam dünyası Bağdat İslam Rönesansı 11. yüzyıl 12. yüzyıl İslam tarihi Hadis Ravi Rivayet Seyahatname Seyyah Gezi Anı Hatırat Biyografya Tezkire Abbasiler Orta Doğu