TÜM NADİR KİTAPLARINIZ VE EFEMERALARINIZ ADRESİNİZDEN DEĞERİNDE ALINIR!
TÜM NADİR KİTAPLARINIZ VE EFEMERALARINIZ ADRESİNİZDEN DEĞERİNDE ALINIR!
Sepet 0
Ece Ayhan'dan ıslak imzalı daktilo edilmiş, üzerinde düzeltmeleri olan 1981 tarihli ve zengin içerikli mektup
Ece Ayhan'dan ıslak imzalı daktilo edilmiş, üzerinde düzeltmeleri olan 1981 tarihli ve zengin içerikli mektup
Ece Ayhan'dan ıslak imzalı daktilo edilmiş, üzerinde düzeltmeleri olan 1981 tarihli ve zengin içerikli mektup
Euphemia Sahaf

Ece Ayhan'dan ıslak imzalı daktilo edilmiş, üzerinde düzeltmeleri olan 1981 tarihli ve zengin içerikli mektup

Normal fiyat 12,500.00TL 0.00TL Birim fiyatı /
Vergi dahildir.

ECE AYHAN [ÇAĞLAR], (1931-2002), 1981.

Orijinal daktilo mektup, üzerinde yeşil mürekkepli kalemle elle yapılmış düzeltmeler mevcut (metnin transkripsiyonu aşağıdadır ve düzeltmelerin tümü köşeli parantez içinde gösterilmiştir), belgenin sağ kısmında delgeç deliği mevcut, haricen çok iyi durumda, 29x21 cm, 46 satır, 2 sayfa, "Mülkiyeliler Birliği" Kızılay - Ankara adresinde "Cüneyt" isimli bir şahsa gönderilmiş oldukça zengin içerikli bir mektup. "28 Ağustos 81" tarihli.

Metin:

28 Ağustos 81

          Kardeşim Cüneyt,

          Mektubunu ve fotoğrafları aldım; sağolasın! İstanbul’da çalıştığını biliyordum. Hatta [ â], annemin ölümü dolayısıyla [Yalova köyüne gitmiştim;] Eceabat’tan İstanbul’a geçince, İzzet Yasar’dan [da kalırken] Repro’dan seni aramıştım (yanlışmış, nedense Repro aklımda kalmış, daha önce İzzet çalıştığı için midir bilemiyorum)… Okay Gönensin, pasaportumu uzatmıştı; beni Berlin’e çağıran Arif Çağlar’ın arkadaşıymış; alınması gerekli döviz bana yüklüce geldiğinden gidilmiyor… Paris’ten Güzin Dino’dan bir mektup geldi, sonbaharda çıkacak Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi için (galiba iyi bir yayınevi, Maspero) Kendi Kendinin Terzisi Bir Kanbur’u çevirmişler, izin istiyorlardı, verdim; Salı günü Cumhuriyet’in sorularına karşılık vereceğim; S[s]onra Birikim için (İzzet söylemiş, onlar da bana mektup yazdılar) bir çocuk romanı yazacağım; Mehmet Taner Yort Savul’u yeniden basmak istiyordu ama (sanıyorum ki, 77 yılı başlarında Onat Kutlar’ın ölüsoygunculuğunu açıklamıştım, [“]yaratıklar[“]dan Ferit Edgü ve Can Yücel.. karaçalıyorsun diye bana karşı çıkmışlardı, Güler Yücel’in ölüsoygunculuğunu isi[e] 77 Nisan’ında öğrenmiştim; onlardan biri ya da bir kaçı Mehmet’e haber yollamışlar ‘Yort Savul’dan binlerce var’ diye satılmamış! ‘ Oysa benim bildiğim 77 Mart’ında Nazar Büyüm 2.500 adet bastırmıştı. İzzet de bana yazdığı mektubunda bir kitapçıda beş-altı tane görmüştüm diyordu. Bu konuda görebildiğin bir şey olursa bana lütfen yazıver Cüneyt…[)] Yani, inandırıcılığım zaten zayıftır, çırpınmaklar boşuna, Yort Savul’un basılması bir yıl ( en erken) ileriye atıldı… İki-üç ay sonra Defterler’i (günceleri) yayınlayacak Mehmet… Sana bir şeyi yazmakta yarar var, büyük yanlışlık sürdürülüyor, adları saymak bir bir gereksizdir, aşağı yukarı 10-11 aydır İstanbul’daki eski arkadaşlara iş için mektup yazmıştım, hiç karşılık yok. Bir ay önce, Doğan Kemancı da İstanbul’dan geldiğinde bana İstanbul izlenimlerini söylemişti, eski arkadaşların hiç biri ilgilenmiyorlarmış. Ben de çeşitli yollardan bu vargıya varmıştım. İstanbul’dan sadece İzzet Yasar’la yazışıyorum o kadar (Doğan Kemancı askere gitmiştir, İzmir’de). Kaçışma olgusu, kaçan kaçanalık birbirini çiğnercesine oluyor; bölge bir dalga İstanbul’dan Ankara’ya da gelmeye başladı yavaş yavaş. Bu topluluğun temel niteliğinin altını çizince hele… Ankara’da yalnızca ve özellikle ‘insanlar’la, ‘insan olanlar’la görüşüyorum kesinlikle. En çok gördüklerim, konuştuklarım Fehamet ve Mehmet Taner, Ülkü ve Özcan Yalım, Sedat Engin, Güngör Aydın… oluyor. Olcay Anıker’le (eski Turhanlı, kocasından ayrıldı, Gölcü[k]’te avukatlık yapıyor) düzenli yazışıyoruz. Ve Bodrum’dan İlhan Berk’le… Kısaca da olsa bunları bilesin diye yazıyorum sana. Bu mektubu da Mehmet’in Kavaklıdere Kuğulu Han’da yazıhanesinde yazıyorum;  telefonunu yazayım 28 05 58… Nili Bilkur (eski Tabar) bana Çankaya’da ufak bir ev buldu; yürütüp yürütmiyeceğimi bilemiyorum; Ege de burada Ankara’da…

         Hoşça kal Cüneyt. Selamlar çok.

"Ece Ayhan, şiirimizin en önemli “modern ustalarından biri” olarak adlandırılır. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi. İlk şiiri 1954’te Türk Dili’nde yayımlandı. Bu dönemde, sonradan ilk kitabı Kınar Hanımın Denizleri’ne (1959) aldığı, kendine özgü çağrışımlar ve göndermelerle örülü şiirleriyle hem Türk şiirinde hem de İkinci Yeni’nin içinde kendine farklı bir kanal açtı. 1965’te yayımladığı Bakışsız Bir Kedi Kara ve 1968’de yayımlanan Ortodoksluklar’la neredeyse bütünüyle “özel bir dil” halini alan bu şiir, Ayhan’ın, 1973’te yayımladığı ve daha geniş bir okur kitlesince alımlanan Devlet ve Tabiat’ıyla birlikte bu kez de “sokağın diliyle” okurunu (ve izleyicilerini) oluşturdu. 1977’de yayımlanan ve kitapla aynı adı taşıyan ünlü şiirini ve ilk dört kitabını içeren Yort Savul ise Ece Ayhan şiirinin kendisinden sonraki kuşaklar üzerindeki gücünün belki de topluca belgelenişi idi. 1981’de Zambaklı Padişah, 1982’de de “tarihin düzünden okunduğu” Çok Eski Adıyladır’ı yayımlayan Ece Ayhan’ın şiiri üzerinde Enis Batur, Tahta Troya’da (1981) bir kitap boyutunda konaklamış; Ender Erenel Ece Ayhan Sözlüğü’nü, Kemal Yalgın – Orhan Alkaya ikilisi ise Çok Eski Adıyladır Sözlüğü’nü yayımlamışlardı. Ayhan’ın ‘82 sonrası şiirlerinin bir bölümünü, kimi yazı ve konuşmalarıyla birlikte içeren Çanakkaleli Melâhat… 1991’de “düzşiirler” alt başlığıyla yayımlanmıştı." (Kaynak: YKY). 

-- Türk edebiyatı Şiir İkinci Yeni İmzalı El Yazısı Mektup Koleksiyon

AULIT