[ERKEN DÖNEM FEMİNİZM - KADIN BİRLİĞİ] Kadın Birliği beyannâmesi [NEZİHE MUHİDDİN'DEN BİRLİK VEZNEDARI MATLÛBE ÖMER'E İTHAFEN İMZALI]
NEZİHE MUHİDDİN [TEPEDELENGİL], (Osmanlı-Türk düşünür, gazeteci, yazar, kadın hakları savunucusu, Türkiye tarihinin ilk kadın partisi "Kadınlar Halk Fırkası" kurucusu), (1889-1958)., Ahmed İhsan ve Şürekâsı, İstanbul, [c. 1926].
Orijinal ve çok nadir matbu efemeral kağıt, ön kısımda iki adet Osmanlı pulu mevcut. 21x15 cm, Osmanlıca, 1, [1] sayfa. Arka kısımda ise Nezihe Muhiddin'in kendi el yazısıyla bir liste var ve Muhiddin, bu yazısında Matlûbe Ömer'e bu listeyi üyelere aşağıdaki gibi dağıtılmasını rica eder: "Matlûbeciğim, Kerime Hanım'a 10 aded 3 liralık... verip... aldım azîzem.” Toplam 8 satırlık el yazısı ve imza. İmzadan sonra yine bir not mevcuttur. Çok çok nadir.
Bu bildiri, derneğin amacına ilişkin kısa bir girişin ardından dokuz madde halinde derneğin yaptığı ianeleri [i.e. yardımları] liste halinde göstermektedir. Derneğe üye olmak isteyen kadınların Pazartesi günleri dernek merkezine gelerek üyelik işlemlerini tamamlayabileceklerinin de belirtildiği belgenin sonunda birliğin merkez adresi de mevcuttur.
Nezihe Muhiddin Tepedelengil (1889, İstanbul - 10 Şubat 1958, İstanbul), Osmanlı-Türk düşünür, gazeteci, yazar, kadın hakları savunucusu. 20. yüzyıl’da Osmanlı Devleti’nde kadını toplum yaşamına dahil etme, cumhuriyet rejiminin ilanından sonraysa kadınların siyasal haklarının tanınmasını sağlama için mücadele etmiş bir kadın hareketi öncüsüdür. Henüz Cumhuriyet Halk Fırkası bile kurulmadan Kadınlar Halk Fırkası (KHF) adlı siyasi partinin kuruluş çalışmalarını tamamlayarak Türkiye’deki ilk siyasal partinin kurucusu olmuş ve Türk Kadın Yolu adlı derginin kurulmasına öncülük etmiştir. 20 roman, 300 kadar öykü, piyes, senaryo, operet kaleme almış bir yazardır.
1889 yılında İstanbul’da Kandilli’de Zehra Hanım ile savcı ve ceza hâkimi Muhiddin Bey'in kızı olarak dünyaya geldi. Evde özel öğrenim gördü. Farsça, Arapça, Almanca, Fransızca öğrendi. İlk gençlik yıllarından itibaren siyasi ve sosyal konulara, kadınlık durumuna duyarlı birisi olarak yetişti. Dayısının kızı Nakiye Hanım ile annesinin edebiyat ve toplumsal sorunlar üzerine yaptıkları tartışmalar, Nakiye Hanım'ın evde düzenlediği toplantılar, ilerideki düşüncelerinin ilk tohumlarını atmıştır. 1909 yılında Maarif Nezareti'nin sınavının kazanıp Kız İdadi Mektebi'nde fen dersi öğretmeni olarak çalışmaya başladı. Aynı okulda ders veren Halide Edib'le, Muallim Nakiye Hanım ve bir okulda müdürlük yapan Şükûfe Nihal ile bu ortamda tanıştı. İttihat ve Terakki Kız Sanayi Mektebi’ne müdürlük yaptı; jimnastik, lisan, piyano, biçki-dikiş derslerinin öğretmenliğini üstlendi. Daha sonra Selçuk Hatun Sultanisi, Kız Hayat Mektebi ve İzmir Hilal Sultanisi müdürlüklerinde bulundu. Savaş zamanı okulunu dikimevine dönüştürdü, İlk Tedavi Hastanesi’nde öğrencileriyle birlikte hastabakıcılık yaptı. Okul dışında, kadın hakları için yürüttüğü faaliyetlere ara vermeden devam etti. Çalışma hayatına başladığı yıl Sabah, İkdam gibi gazetelerde sosyoloji, pedagoji, psikoloji konularında ilk makaleleri yayımlanmaya başladı. İlk evliliğini Muhlis Bey ile yaptı. Kısa süren bu evliliğin ardından belediye şirketler komiseri Memduh Tepedelengil ile yaptığı ikinci evliliğinden ise Malik adında bir oğlu oldu. Edebi yaşamı boyunca ikinci evliliğinin soyadını değil, babasının soyadı olan Muhiddin'i kullandı. Bu sırada kendini edebiyata veren Nezihe Muhiddin, kadınların sorunlarını işleyen, evliliklerde erkeklerin tutumlarını eleştiren romanlar yazdı. İlk romanı "Şebâb-ı Tebah" (Kaybolan Gençlik) 1911 yılında yayımlanmıştı. Hayatı boyunca 20 roman, 300 kadar öykü, piyes, operet, senaryo kaleme aldı. Goethe ve Edgar Allen Poe gibi dünya yazarlarından çeviriler yaptı. 1913'te bir hayır kurumu olan “Türk Hanımları Esirgeme Derneği”'nin kuruluşunda yer aldı ve ilk yıllarda derneğin sekreterliğini üstlendi. Aynı dönemde Osmanlı donanmasını desteklemek için kurulan Donanma Cemiyeti’nin Kadınlar Şubesinin de kurucuları arasında yer aldı. Ancak hayır işleri ile uğraşırken bir yandan da kafasındaki esas mesele, kadınların siyasi hayata katılması ve birliği idi. İstanbul’un işgalinin ardından toplanan Milli Kongre’nin delegeleri arasında yer aldı. Kadınlar Halk Fırkası 1923 yılında henüz cumhuriyet ilan edilmemişken Nezihe Muhiddin ve on üç kadın arkadaşı, kadınların siyasi hakları için bir kadın şurası toplamaya karar verdiklerini açıkladı. Hazırlıkları Nezihe Muhiddin'in evinde süren şura, 15 Haziran 1923'te Darülfünun Konferans Salonu'nda gerçekleşti. Şura'da Kadınlar Halk Fırkası adıyla siyasi bir parti kurma kararı alındı. Partinin programı basında yer aldı. Nezihe Hanım'ın kuruluşuna önderlik ettiği parti, henüz Cumhuriyet Halk Fırkası bile kurulmadan kuruluş çalışmalarını tamamlayıp kuruluş dilekçesini vererek Cumhuriyet tarihinin ilk siyasal partisi oldu. Ne var ki kuruluş dilekçesine sekiz ay sonra ret yanıtı geldi. “1909 tarihli seçim kanuna göre kadınların siyasi temsilinin mümkün olmadığı” gerekçesiyle parti kuruluşu için valilik tarafından faaliyet izni verilmemişti. Kadınlar Halk Fırkası, “Türk Kadınlar Birliği” adlı derneğe dönüştü. Türk Kadınlar Birliği Kurucuları arasında Nezihe Muhiddin'in de bulunduğu Türk Kadınlar Birliği, 7 Şubat 1924 tarihinde kuruldu. Amacı "kadınlığı düşünsel ve sosyal alanlarda yükselterek modern ve olgun bir düzeye eriştirmek" olan Türk kadınlar Birliği'nin başkanlığını Nezihe Muhiddin üstlendi. 1925'te “Türk Kadın Yolu” dergisini kurdu. Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni olduğu dergi 30 sayı çıktı; kadınların siyasal taleplerinin duyurulması için yayın yaptı. 1925 yılında henüz kadınların siyasal haklarının tanınmamış olmasına rağmen Türk Kadınlar Birliği tarafından Nezihe Muhiddin, Halide Edip ile birlikte milletvekilliği için aday gösterildi. Amaç, seçimler sırasında konuyu gündeme getirerek kamuoyunu ve Büyük Millet Meclisi’ni kadınlara oy verme hakkı için etkilemekti. Fakat adaylıkları Cumhuriyet Halk Fırkası tarafından reddedildi. O sırada devam eden Şeyh Said İsyanı kadınların siyasi taleplerine kulak tıkamak için yeni bir bahane oldu. 1927 seçimleri 25 Mart 1927 günü Türk Kadınlar Birliği’nin merkezinde toplanan kongrede Nezihe Muhiddin’e karşı bir muhalefet başlamıştı. Üyelerden birkaçı basına, CHF’ye, Valiliğe ve Emniyet’e mektup yazarak Nezihe Muhiddin’in yolsuzluk yaptığını, kongrede seçimlerde yapılan usulsüzlükler nedeniyle Kadınlar Birliği’nin gayrikanuni ilan edilmesi gerektiğini iddia ettiler. Ancak Nezihe Muhiddin hemen bir basın toplantısı düzenleyerek bütün iddiaları reddetti. Yeni program valilikçe onaylandı, yolsuzluk iddiaları da asılsız çıktı. 1927 seçimleri için çalışma başladı. Nezihe Muhiddin'in Kadınlar Birliği tarafından kamuoyuna adaylığı açıklanan dört adaydan birisi oldu. Alınan olumsuz tepkiler üzerine Birlik, Temmuz ayında aday göstermekten vazgeçtiklerini açıkladı ancak seçme ve seçilme hakkı için kampanya temmuz ayı boyunca sürdürüldü. Ağustos ayında valilik, cemiyet merkezinin polis tarafından aranması için emir çıkardı ve vilayetin suçlamasına cemiyetin içinde muhaliflerin de katılmasıyla Nezihe Muhiddin için yolsuzluk iddiaları yeniden gündeme geldi. 26 Eylül 1927 tarihli Kongre’de Saime Hanım birliğin yeni başkanı olarak seçildi ve Nezihe Muhiddin, birlikten ihraç edildi.
-- Kadın Feminist hareket Feminizm Osmanlı / Türk Kadın Hareketi İmza Koleksiyon