[FEMİNİZM - YASAK YAYINLAR - KADIN YAYINLARI] Projektör. Aylık fikir mecmuası. Yayınlayan: Sabiha Zekeriya [Sertel]. No. 1
SABİHA ZEKERİYA [SERTEL], (1895-1968), Yeni Kitabçı - Bozkurt Matbaası, İstanbul, 1936.
Özgün karton kapağında, temiz durumda, 24 x 17 cm, [4], 96 sayfa, s/b resimli.
Erken dönem Türkiye Kadın Hareketi'ne ciddi katkıları bulunan Sabiha Sertel'in bir çok süreli yayının ardından yayınladığı ve döneminde oldukça ses getiren "Saylav [Mebus] Bayanlar Neye Bağırmıyorsunuz? İşçi ve Çalışan Kadınlardan Yol Vergisi İstiyorlar" başlıklı kendi yazısını da barındıran "Projektör" dergisinin, Sertel'in Bolşevizm'e hizmet ettiği savıyla kapatılan ilk ve tek sayısı. Derginin diğer bir önemi, Sabahattin Ali'nin Kuyucaklı Yusuf adlı romanının basıldığı tarihten (1937) önce romanı tefrika halinde yayınlama kararı alan ilk süreli yayın olmasıdır. Dergi devam etmediği için tefrika da son bulmuştur. Sadece tek sayı yayınlanmıştır.
İçindekiler: "Projektör niçin çıkıyor?", Habeşistan'a tankla medeniyet götüren kardinal., Münevverlerin ıstırabnı var.; İslâm enternsyonalı.; 2 ilân: Ahmet Ağanın eşeği, mehmedin çocuğu.; Küçük sanayiinin yıkılışı.; Vakalarla karşı karşıya.; Çin meselesi.; Ticaret haline gelen doktorluk hakkında bir devlet.; Emperyalizm, müstemlekecilik ve medeniyet.; İmparatorluk propagandasına alet edilen ölü.; Mısır ihtrilaninin iç yüzü.; Belediye, hammallar cemiyeti ve reisi.; Esmer örümcek.; Klasik iktisadi millî (İktisad hakkında bir profesöre cevap).; Fransa'daki halkçı cephe ve proıramı.; Habeşistandan İyalyan askerlerine gelen mektuplar.; Ay içinde ismi geçenler.; Roman: Kuyucaklı Yusuf. "Saylav bayanlar niçin susuyorsunuz?, Sabiha Zekeriya [Sertel] (1895-1968).; Millî Edebiyat yok asınıf edebiyatı vardır., B. C. Zâde.
Tek partili dönemin zor günlerinde Sabiha Sertel hep bir yayın projesi içindeydi. Bunun nedeni de hem geçimini sağlamak hem de sesini bir şekilde duyurmaktı. Bu projelerde kimi zaman sadece yazar, kimi zaman yayın yönetmeniydi. Bir süre sonra Resimli Ay’ın ortakları Sertelleri bu yayından uzaklaştırmayı başardılar. Sertellerin Resimli Ay’ı tekrar çıkarmalarını da yayının imtiyaz hakkının kendilerinde olduğunu söyleyerek engellediler. Böylece Serteller için Resimli Ay dönemi sona ermiş oldu.
Daha sonra Zekeriya Sertel yeni ortaklarıyla birlikte Son Posta’yı çıkarmaya başladı. Ortakların daha gazeteyi çıkaracak şirketi kurarken şartları şuydu: Sabiha Sertel’in yeni çıkarılacak gazetede yazı yazmaması. Bu gelişme üzerine Sabiha Sertel işsiz kalmış oldu.
Sabiha Sertel ise 1934’te Soyadı Kanunu ve “Sertel” soyadını almalarına rağmen yazılarını “Sabiha Zekeriya” olarak imzalamaya devam etti. Bir süre Cumhuriyet gazetesinde yazdı. Cumhuriyet gazetesinde yazdığı sürece “Siz de Bu Fikirde misiniz?” isimli köşeyi kullandı. Bunun yanında “Kadınlık Aleminde: Kadınlar ve Sulh”, “Kadınlık Dünyası: Yanlış Yolda Giden Bir Feminizm” başlıklı daha uzun yazılar da kaleme aldı. Cumhuriyet gazetesine yazdığı için kendi entelektüel çevresi tarafından da eleştirildi.
Nitekim daha çok Nisan-Ağustos 1935’te gündeme gelen Cumhuriyet yazılarının ardından Sabiha Sertel bu kez de Resimli Her Şey dergisini çıkarmaya karar verdi. Dergi haftalık olarak düşünülmüştü. 28 Eylül 1935’te ilk sayısını çıkaran dergide Sabiha Zekeriya’nın, Nazım Hikmet’in ve Mehmet Zekeriya’nın (Sertel) yazılarıyla karşılaşırız. Ancak bu haftalık dergi de ancak dokuz sayı çıkabildi.
Sabiha Sertel yayın faaliyetinin sürmesi ve yazılarını insanlara ulaştırma konusundaki ısrarını sürdürdü. Bu noktada da Projektör’ün yayımlanması fikri gündeme geldi. Mart 1936’da yayımlanan Projektör bir yayın olarak doğrudan Sabiha Sertel’in etkisini taşımaktaydı.
Büyük bir olasılıkla Sabiha Sertel tarafından yazılan sunuş metni okuyucularına şöyle seslenir: “Memleketimizde Resimli Ay ve Resimli Perşembe ile başlayan popüler neşriyat, on senelik hayatı içinde educative (eğitici - Yıldız Sertel’in notu) olmak mahiyetinden çıkmış, çıplak bacak ve güzel kadın neşreden dejenere bir mahiyet almıştır. (…) Fakat şurasını da kabul etmek lazım ki, mektep nasıl bir ticaret vasıtası değilse, gazete ve mecmua da hangi cemiyette olursa olsun, manifatura mağazası gibi bir ticaret vasıtası olmamalıdır. (…) Projektör, işte bu karanlık alemde yaşıyanlara, elindeki mumun ışığı kadar ışık vermek istiyor.”
Sabiha Sertel’in Projektör’de asıl kendi ismini taşıyan yazısı “Saylav [Mebus] Bayanlar Neye Bağırmıyorsunuz? İşçi ve Çalışan Kadınlardan Yol Vergisi İstiyorlar” şeklindedir. Bu yazıda Sertel şunları söylüyor: “(…) Kadın cemiyette iki türlü istismar edilir (…) Bir cinsi olarak, bir de işçi olarak… Bayan Mebuslar: Biz kürsüde sizi, ezilen kadının, çalışan kadının, istismar edilen kadının müdafii olarak görmek isterdik (…).”
Sonuçta Sabiha Sertel’in yazıları ve Projektör İçişleri Bakanlığı’nca “muzır” bulunarak önce yayın toplatıldı. Ancak iktidar Sabiha Sertel’i yakından tanımış olacak ki bu tedbiri yeterli görmedi. İçişleri Bakanlığı’nca Bakanlar Kurulu’na Projektör’ün geçici olarak kapatılması teklif edildi. Bu teklif 16 Mart 1936’da bizzat Reisicumhur Mustafa Kemal’in başkanlık ettiği Bakanlar Kurulu’nca onaylandı. Bu tarihten sonra Projektör bir daha yayımlanma şansı bulamadı ve yalnızca bir sayı yayımlanabilmiş oldu.
Projektör’ün bir sayı yayımlanıp kapatılmasından bir yıl sonra hızını alamayan dönemin Cumhuriyet gazetesi yayın ve Sabiha Sertel hakkında şunları söylüyordu: “(…) Kaldı ki bu mecmua, bolşevik dudunun Türk efkârı umumiyesine salmağa çalıştığı mikrobların binde biri dahi değildir. Birkaç tomar vesika bu mahlukun Türk vatanına hıyanetini isbat etmek için, yanıbaşımızda müheyya duruyor.”
Sabiha Sertel elbette bu aşağılamaların ve tehditlerin karşısında bunları sineye çekecek ya da köşesine çekilecek biri değildi. Daha Projektör kapatılır kapatılmaz kendi sözünü söyleyebilecek başka mecralar aramaya başlamıştı bile. Bir süre sonra onu da buldu. Zekeriya Sertel’in yeni bir ortaklık sonucu yazmaya başladığı Tan Gazetesi. (Kaynak: Sabiha Sertel: Popüler Bir Mecmua Olarak Projektör, Barış Çatal).
-- Kadın Süreli yayınlar Yasaklı yayınlar Cumhuriyet Türkiyesi Kadın Hareketi Erken dönem feminist hareketler