Güldeste-i şu'arâ: Münderecâtı (Rûhî-i Bağdâdî ve Fehim Üveysî gibi meşâhir-i şu'arânın) terkîb-i bend ve müseddes ve muhammes gazelleriyle Bursa'da cârî sular hakkında Hasib Efendi'nin miyâhiyyesi [BURSA BASKI]
TAM BAŞLIK: Güldeste-i şu'arâ: Münderecâtı (Rûhî-i Bağdâdî ve Fehim Üveysî gibi meşâhir-i şu'arânın) terkîb-i bend ve müseddes ve muhammes gazelleriyle Bursa'da cârî sular hakkında Hasib Efendi'nin miyâhiyyesi ve Bursa'dan güzerân eden şu'arânın esâmîsiyle birer beyitlerinden ibâret olup bundan hâsıl olacak akçe Burusa'da Demircilerbaşı'nda vâki' olan ve hareket-zede olarak münhedim bulunan câmi'-i şerîfin inşâsına sarf olunacakdır.
HASİB EFENDİ (Bursa'lı şair, mühendis ve tarihçi), (?- 1753) ve diğerleri, Hüdavendigâr Matbaası, Bursa, AH 1287 = 1870.
Özgün kağıt kapaklarında, sırtında dönem kağıdı ile ek mevcut, haricen temiz durumda, 22 x 15 cm, Osmanlıca, 32 sayfa.
Ruhî-i Bağdadî, Fehim Üveysi, Hasdib Efendi gibi ünlü Osmanlı şairlerden terkîb-i bend, müseddes ve muhammes gazellerin münderecâtı (derlemesi) olarak Bursa Vilâyet Matbaası'nda basılmış bu küçük risalenin ilk ve tek baskısı. Derleyen bilgisi bulunmayan eser 32 sayfadan ibarettir ve aynı zamanda Bursa'lı mühendis, şair ve müverrih olan Hasib Efendi'nin Bursa sularına yapmış olduğu güzellemenin (miyâhiyye) ilk baskı nüshasıdır (bu miyahiyye mecmuanın 17-19. sayfaları arasında kırk dört beyit halinde yer allır). PS: İkincisi ise Kâmil Kepecioğlu'nun 4 ciltlik Bursa Kütüğü'dür.
Miyâh, Arapça mâ' (su) sözcüğünün çoğuludur. Miyâhiyye ise edebiyatta "su üzerine yazılmış manzume" anlamına gelmektedir. Su üzerine yahut bir yerin, bir bölgenin suları üzerine methiye olarak da tarif edebileceğimiz miyâhiyye türünün bugün bu adla bilinen tek örneği, Bursa sularını konu alan Hâsib Efendi’nin Miyâhiyye'sidir. Güldeste-i Şu'arâ, o vakit Demircilerbaşı'nda yıkılmış durumda bulunan caminin yeniden inşasına katkıda bulunmak üzere derlenmiş ve basılmış otuz iki sayfalık bir şiir mecmuasıdır. Ayrıca adları Bursa'yla ilintili şairlerin çeşitli manzumelerine de bu mecmuada yer verilmiştir.
Hâsib Efendi'nin Miyâhiyye'si otuz sekiz beyti Hâsib Efendi tarafından kaleme alınmış, kalan altı beyti ise, Babaefendizâde Şeyh Said Efendi (Öl. 1871/1288)9 tarafından manzumeye zeyl olunmuş kırk dört beyitlik bir manzumedir. Kaside formunda, aruzun “fe'ilâtün fe'ilâtün fe'ilâtün fe'ilün” kalıbında yazılmış olan Miyâhiyye'nin ilk iki beyti nesib bölümünü oluşturmakta, ardından girizgâh beyti yer almaktadır. Manzumeye esas teşkil eden otuz beş beyitlik methiye bölümü ile Babaefendizâde Şeyh Said Efendi'nin altı beyitlik zeylinde Bursa'nın farklı yerlerinde bulunan otuz sekiz suyun ismi çeşitli özellikleri zikredilerek övülmektedir. Miyâhiyye'de yer alan sular, içimi hoş, safa ve serinlik bahşedici olmaları ve şifa verici özellikleriyle ele alınmaktadır. Nâ'ip Pınarı kum döktürücü, Sahrınç Suyu ve Kaplıkaya Suyu hazmı kolaylaştırıcı, Yeni Su hazmı kolaylaştırma yanında idrar söktürücü, Devlengeç Suyu yengeç çıbanını iyileştirmesi, Çatalçeşme Suyu sarılık hastalığının tedavisi gibi tıbba dair bilgileri ihtiva etmektedir. (Eroğlu).
Özege 6387.; TBTK: 11768.; OCLC'de sadece 9 nüsha tesbit edilmiştir: 4707739.
v4r3