TÜM NADİR KİTAPLARINIZ VE EFEMERALARINIZ ADRESİNİZDEN DEĞERİNDE ALINIR!
TÜM NADİR KİTAPLARINIZ VE EFEMERALARINIZ ADRESİNİZDEN DEĞERİNDE ALINIR!
Sepet 0
[İLK BASKI] Ahmed Midhat Efendi ile Şair Fıtnat Hanım. Hazırlayan: Hakkı Tarık Us
Euphemia Sahaf

[İLK BASKI] Ahmed Midhat Efendi ile Şair Fıtnat Hanım. Hazırlayan: Hakkı Tarık Us

Normal fiyat 500.00TL 0.00TL Birim fiyatı /
Vergi dahildir.

AHMED MİDHAT EFENDİ, (1844-1912); ŞAİR FİTNAT HANIM, (1842-1911). Hazırlayan: HAKKI TARIK US, (1889-1956), Vakıt Matbaası, İstanbul, 1948.

Özgün karton kapağında, temiz durumda, 14 x 9 cm, 184 sayfa.

Son dönem klasik Türk/Osmanlı edebiyatının en önemli kadın şairlerinden Fitnat Hanım (18. yüzyıl şairi Zübeyde Fitnat hanım ile karıştırılmamalıdır) ile Tanzimat döneminin en önemli simalarından biri olan Ahmed Midhat'ın mektuplarının Hakkı Tarık Us tarafından toplandığı ilk ve tek baskı. 

"Ahmet Mithat, 1908 yılında bir taşınma sırasında ortaya çıkan mektup dolu paketi oğluna vererek, bunu saklamasını ister. Ancak toplum hayatının Avrupa gibi olması halinde yayınlaması düşünülebilecek bu mektupların, gelecekte, edebiyat tarihi içinde yer alacağından söz eder. Oğul Galip Bey’in toparladığı bu mektupları, Hakkı Tarık Us, 1948 yılında cep kitabı boyutlarında basar. Yeri gelmişken, Hakkı Tarık Us hakkında birkaç bilgiyi paylaşmak istiyorum. Kendisi, 19. yüzyılın başında gazete yazarlığına başlamış, ardından öğretmenlik, idarecilik ve politika ile devam etmiş önemli bir aydındır. Basılı eser koleksiyonu bugün Beyazıt Kütüphanesi’nde yer almaktadır ve süreli yayın koleksiyonu, Tokyo Üniversite ile yapılan ortak çalışma sonucunda elektronik ortama aktarılmıştır. Bugün dileyen herkes, internet üzerinden, eski yazılı süreli yayınların hepsine ulaşabilir. Hakkı Tarık Us ismindeki Tarık’ın nereden geldiğine ilişkin hikâye de ilginçtir. Edebiyat-ı Evvel okurlarının hatırlayacağı gibi, üç hafta önce Abdülhak Hamit’in Tarık adlı tiyatro oyunundan söz etmiştik. Bu oyundan çok etkilenen İsmail Hakkı’nın ağabeyi, kardeşine Tarık mahlasını verir ve artık Tanin, Tercüman-ı Hakikat gazetelerinde Hakkı Tarık imzası vardır.  

“Ahmet Mithat Efendi ile Şair Fitnat Hanım” adlı kitabın önsözünden başlayarak, mektup kahramanlarımızı Hakkı Tarık Us’un dilinden biraz tanıyalım. “32 yaşında, boylu boslu, iri kemikli, geniş omuzlu, dinç bir erkek… On metre kadar bir bahçenin araladığı bir komşuları, Fitnat Hanım, Ahmet Mithat Efendi’yi yakıp yandırmaktadır. Fitnat Hanım, henüz 34 yaşında bir kadın, fakat yirmi yaşında görünen bir taze. Simaca, vücutça öyle güzel ki…” 

İlk mektup Ahmet Mithat tarafından 18 Mart 1978 tarihinde yazılır. Mektubun ilk cümlesinin beni çok kıskandırdığını söylemeliyim. ‘’Biricik rüzgarım, zarafet sahibi yazarım, güzellik saçan şairim efendim’’ şeklinde başlayan yazının altı sayfa kadar süren devamındaki dili kolayca tahmin edebiliriz sanırım. Fitnat Hanım, verdiği ilk cevaba “Maruz-ı Cariyeleridir” diye başlar ve on beş geceden beri mektubu okuduğunu, her okuyuşta ayrı bir lezzet bulduğunu yazar. Ardına hemen iki gazel ile bir nazire ekler. 

Şair Fitnat Hanım Ordulu Hazinedar ailesindendir. Dedesi ve babası Trabzon valiliğinde bulunmuştur. Babasının ölümünden sonra, Ethem Pertev Paşa’nın himayesinde divan şiiri, hat sanatı ve farklı diller öğrenir. Yaradılışındaki yetenek terbiye edilip beslenince, henüz on sekizine gelmeden, hocasının gazellerinin seviyesini aşan şiirler yazmaya başlar Fitnat. Kendi el yazması bir Kuran-ı Kerim’i Bursa’da yaşadığı yıllarda Süleyman Nazif’e hediye ettiğini, bir dönem Sadaret mektupçu kaleminde ve Berlin elçilik kâtipliğinde çalıştığını biliyoruz. 

Fitnat Hanım’ın mektupçuluk dönemine ait olduğunu düşündüğüm bir mesele iki sevgilinin karşılıklı yazışmaları arasına girer. Edirne Hastanesindeki hizmetlerinden dolayı, Osmanlı kadınları adına Fitnat Hanım’ın bir İngiliz hanıma yazdığı mektup taslağı Ahmet Mithat’ın eline geçmiştir. Ardından gelen gelişmeler, aşkın doğurduğu gazeller arasında kendine yer bulur. Oturdukları evlerin arası birkaç metre olmasına rağmen mektupları Mithat’ın siyahi yardımcısı Mürsel Ağa getirip götürür. Bir gün Fitnat, Mithat’ın gözleri önünde, bahçede düşer ve ayak bileğini incitir. O kadar yakın olmasına rağmen ona dokunamamanın üzüntüsünü derinden hisseden Mithat şunları yazar: “Artık biz fikren de, hayalen de, cismen de birbirimizin olalım”. Tek gönül ve tek vücut olma isteğini tekrarladığı mektupların ardı arkası kesilmez. Fitnat’ın mektuplarının ona ulaştığı zamanlar, kalbinin en heyecanla attığı zamanlardır. En şiddetli ilk heyecanı, Rodos sürgününde zindandayken, Namık Kemal’in Magosa’da zehirlendiğine ilişkin bir haber sonrasında kendi akıbeti için duyar. İkincisi ise Fitnat’ın mektuplarının heyecanıdır. 

Fitnat’ın hemşire-birader kalalım sözlerine, her türlü güvensiz tavırlarına karşın vazgeçmez. Hem sahibim, hem kölem seslenişleri arasında Fitnat’ı göklere çıkarır. Hatta bir mektubunda ona, yayınlanmak üzere gelen Zehra Hanım’ın Aşk-ı Vatan adlı risalesinden söz eder. Fitnat’ın ondan çok daha iyi yazdığını eklemeyi ihmal etmeyip, aşık olduğu kadını yüceltir. Eğlenmek için Beyoğlu’nda Elhamra, Eldorado, Varyete gibi yerlere gittiğini bile itiraf eder. Hepsinden vazgeçip, kucağına sadece Fitnat’ı almak istediği, sık sık ayaklarını öptüğü mektupların ardı arkası kesilmez. 

Kalemiyle öylesine dil döken birinin karşısında zor dayanılır elbet. Yazdıklarından etkilenmeyecek kadın yoktur sanırım. Fitnat’ın da kaçacağı yer yoktur ve Ihlamur’da mülakat dedikleri gizli buluşmalar başlar. Ihlamur artık sadece lamur ( L’amour- aşk) olmuştur. Birbirlerine hitaplar, Mithat’ım ve Fitnat’ım biçimine dönüşür ve ”Fikir, kalem, zarafet, şairiyet cihetiyle en büyük erkeklere layık” Fitnat, Mithat’ın kollarındadır artık. Fitnat’ın cevabı ise yazdığı şiirdedir: “Gel seninle yanalım, Allah Aşkına.” Fitnat Hanım’ın Mısır’dan misafirleri olduğu zamanlarda buluşmalar kesilir. Bir prensesin evlerini ziyaret edeceğinden söz eder Fitnat. 20 Mayıs 1978 tarihinde on sekiz saati beraber geçirdiklerini, kitapta yer alan son mektuptan anlıyoruz. “Son nefesimi de ‘Fitnat’ ismiyle teneffüs edeceğim” Mithat’ın son güzel sözleri olur. 

Bu aşkı sonlandıran nedenin, yeni çıkmaya başlayan Tercüman-ı Hakikat gazetesinde basılan şiire Vakit gazetesinde yazılan nazire-cevap şiirinde olduğunu söylüyor Hakkı Tarık Us. Fitnat’ın adının geçmesine çok sinirlenen Mithat’ın, o yılın Ağustos ayında, yazan kişinin evine gidip onu dövdüğünü; hatta dava bile açıldığını, ancak hadisenin kapatıldığını ekliyor. Daha önce Vakit gazetesinde yazan ve Tercüman-ı Hakikat’i çıkarmaya başlayan Ahmet Mithat’tır. Buna rağmen, belli ki iki gazete arasındaki rekabet yüzünden Mithat’a karşı yapılan harekette karalanan aslında Fitnat’ın adı olmuştur. (Kaynak: Fitnat ile Mithat’ın aşk mektupları online, Nükhet Eren).

İlk mektup Ahmet Mithat tarafından 18 Mart 1978 tarihinde yazılır. Mektup ‘’Biricik rüzgarım, zarafet sahibi yazarım, güzellik saçan şairim efendim’’ şeklinde başlar.

Hakkı Tarık Us'un kapağın üstüne yazdığı önsöz şöyledir: "Edebiyatımızın bu iki meşhur siması 1878'de tanışıp sevişiyor ve birbirlerine burada okuyacağınız aşk mektuplarını yazıyordu. Fitnat hanımın kimlerden olduğunu araştıran yazı ve onun elde edilebilen bütün şiirleri kitabın sonundadır."

-- Kadın Klasik Türk/Osmanlı edebiyatı Divan şiiri Şair Mektuplar İlk baskı